14 Mart 2009 Cumartesi

Yalnızlık Sonbaharımın Mavisi

Gönlünüzde bir yerdir o.
Bu uyarıyla lanetlendiniz ve hayat muhtaç size yine de.
Uzaktan görmek yetmez
Yakınlar hasret yüzünüze.
Siz gidenler!
Ne de soğuk birer izsiniz şimdi
Tozlu ellerimizde.
İsimsiz-siniz belleklerimizde.
Zamanın azizliği unutturmak,
Yoksa nasıl tutardık aklımızı beynimizde?
Geçmek süresi uzuncana.
Kör kalabalık,
Sağır çığırtkanlar ve gözleriniz.
Bir yitirişi çağrıştırır dudaklara,
Heceletir diliniz.
Ne de üzgün bir son umuttur o...(?)
Bekleyişin her tonunda hüzün vardır sayenizde.
Siz yitenler!
Toprakta yer buldunuz sadece.
Uyuyun,
Yeryüzünde bulamadığınız o keskin cesaretle.
Çöküşte sonlar bir,
Terkedişlerde yollar kaybolmaz
Geri dönüşler tescillidir.
Üzgün tokatlarla savrulmuş yüzünüzü silip yeniden,
Yine başlamaktır tek temennimiz.
Gökyüzüne haykırılmış her rüya alınyazınla soğur.
Dünya bizimle büyür en sonunda
Elbet gününü görür.
Sizin elinizdeki sonla yoğrulmuştur yalnızlık.
Payımızda hep çok
Bunun adı insafsızlık.
Aynı duygusuna saplanmış kaldırımdaki uykumuz,
Biçime girmeden dövülmüş ruhumuz.
Uyumsuzuz!
Ey terkedenler!
Gitmişliğiniz bir değişkendir bedenlerde
Kabul ettik
Ama saflığımız en derinde
Değişmemekte ısrar ettik.
Kabuslarınızı alın ve gidin kabuslarımızdan.
Huzursuz anlarımız ve duygusuz boğulmalarımızdan.
Çırpınıştaki sesimiz ve çaresizliğimizden.
Siz gidenler!
Gözümüze sokulmuş ilgisizliğinizle kaybolun şimdi!
Yolunuz ateşten,
Nefesiniz topraktan geçsin;
Umudunuz yarım,
Yalanlarınız güzel olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder