3 Mart 2009 Salı

Değişik Yerler

Şu son bir haftadır,oldukça değişik ortamlarda bulundum.Ya da bana oldukça değişik ve bir şekilde kopuk geliyorlardı.
Bir pasaport bürosu,bir hastanenin acil servisi ve bir cenaze evi.
'Bugün git,yarın gel'lerin hışmına uğradım ilk enteresan durağımda.pencereleri depresif bir bahçeye bakan,duvarlarındaki sıvalar kendini eskimenin verdiği mecalsizlikle salan,uzun ve oldukça boş koridorlarıyla bana terk edilmiş bir akıl hastanesini andıran pasaport bürosu.Ahh o pasaport bürosu,haybeye geçen 3 gün demektir artık benim için.Sonuç itibariyle işini düzgün yapamayan görevlilere ve pasaportumu vermezlerse çıngar çıkaracağım tehditlerine rağmen başarıya ulaştım ama olan boşa harcadığım akbilime ve boş günlerime oldu.
'Şimdi burdan çık gördüğün ilk sola dön,ordan beşinci sağa döndükten sonra gördüğün yedinci kapıya gir orada kalp elektrosu çeksinler.sonra 6 numaradaki labaratuvara git vs vs belgeleri ver,1 buçuk saat sonra raporunu al,4 numaradaki acil dahiliyeye git falanları filanları yap bla bla bla...' ucu sonu bitmez bu cümleyi anladığımda hayatından şüphe ettiğim hastam bir nebze olsun iyileşmişti. ve ben daha yarısını tamamlamışken sapasağlam olmuştu. Acil servisleri hiç de ER dizisinde gördüğümüz gibi değilmiş en azından bunu anlamış oldum. Ama bu anlama sürecinde acil müşaade odasında 4 saatimi geçirmiştim ve hasta görmekten ben de hasta olmuştum. Ama ilginç bir deneyimdi zira ölümün ne kadar ciddileşebileceğini,insanları nasıl da avucuna alabileceğini ve bırakmak için onları nasıl da uğraştırabileceğini gördüm.Ve ertesi gün aynı hastaneye başka bir vesileyle gittiğimde tanıdık yüzler gördüm ya,bu beni öyle hüzünlendirdi ki anlatamam.Neden böyle olduğuna dair de bir sebep gösteremem.
Ölüm beni acil servisten sonra,orada sedyede aşırı alkol kullanmaktan hayatını kaybeden biri görmemden sonra takip etmiş olacak ki uzak bir şehirde bir cenaze evinde yine buldu beni.bir yakınımı aldı ve bir ev dolusu gözü yaşlı insanla beni oracıkta bırakıverdi.Nasıl da iç karartıcı yerlerdir cenaze evleri.tabii ki şen şakrak olması beklenemez,doğası budur ama insanları güldürebilmenin en zor olduğu yer de kesinlikle yine orasıdır. Herkes gidenin ardından onunla olan bir anısını kısaca anlatır,günün anlam ve önemini belirten okumalar yapılır ve ardından afiyetle tavuklu pilav yenir. oradaki herkesin dediğine göre,herkes böyle diyorsa da bir doğruluk payı vardır kesin,insanın hayatından daha önemlisi cenazesiymiş...Ölenin ardından bakan,hakkını helal edenler ölen için pek bir değerliymiş.Gittiğim son cenaze ve gördüğüm son cansız beden babamınkiydi ve biliyorum ki onun için çok önemliydim.bana hatırlatan nadir şeylerden biri olması bakımından cenazeler ve cenaze evleri en ilginç durağımdı belki de...DIV>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder