21 Şubat 2013 Perşembe

Ayrılanlar

Yemek yiyenler ikiye ayrılıyor;
Ağzını şapırdatanlar ve şapırdatmayanlar.
Çorba içerken hüpletenler, meyve suyunun kutusunu gümletenler.
Gözlerini döndüre döndüre tatlıları mideye indirenler.
Acele acele 1 TL'ye aldığı yarım ekmek döneri sindirenler.

Yürüyenler üçe ayrılıyor;
Yavaş yürüyenler yani ağır vasıtalar,
Tempolu yürüyenler, ellerini kollarını uygun olarak sağa sola sallarlar,
Ve her daim koşturanlar.
Sahil kenarında 1 numarayı, toplu taşımaya binerken 2 numarayı,
Kırmızı ışıkta karşıya geçmeye çalışırken ise 3 numarayı takip etmekte fayda var.
Ellerde sigaralar,yandı yanacak paçalar,
Biraz sakarlık,
En çok da umarsızlıkla yürür insanlar.
Takım elbiseye uygun,siyah evrak çantası,
Yüksek konçlu ayakkabılara yakışır sırt çantası.
Simitçi, çiçekçi, hepsi yolunda engel gibi,
Geç kalındıysa işe her yer 3 numara kaynıyor.

Konuşanlar dörde ayrılıyor;
Kendine konuşanlar,sesleri duyulmaz, duyulamaz,
Akıcı konuşanlar, pek bulunmaz,
Bağıra bağıra konuşanlar, sağır muamelesi yaparlar,
Az ve öz konuşanlar yani en ideal olanlar.
Aralarında konuşan var,dedikodu derler ona,
İçinden sayanlar var,küfürdür çoğunlukla.
"Ben öyle mi dedim!": bir kulaktan kulağa biçimi.
"Dinlesene beni!": bir çemkirme biçimi.
Gözleriyle konuşanlar var, onlar romantik biraz,
Kelimeleri kullanmadan beden diline başvuranlar var ki o da oldukça karışık bir tarz.
Mesajla ayrılanlar açıkça kaçanlar,
Mektupla kokulu öpücük yollayanlar bir hayli bayıklar...

...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder